REHBERLİK BÜLTENİ

-Duygusal Dayanıklılık–

Yaşamımızda kayıplar, hastalıklar, yaslar, ayrılıklar, doğal afetler, ailesel ve ilişki sorunları gibi pek çok olumsuz durumlarla karşılaşabiliriz. Yaşadığımız bu olumsuz durumlar kontrolümüz altında gerçekleşmeyen durumlar olabilir. Psikolojik sağlamlık ya da duygusal dayanıklılık bu stres kaynaklarıyla baş etme kapasitemiz ve psikolojik olarak iyi oluş halimizdir.

Geçmiş yaşantılarımızda yaşadığımız olumsuz durumların etkisini ilerleyen yaşantılarımızda da hissedebiliriz. Geçmiş yaşantılarında olumsuz durumlarla karşılaşmış bireyler şuan ki yaşantılarında ayakta durabilmek için mücadele verirler. Böylelikle zamanla bireyler duygusal dayanıklılık kazanırlar ve stresle baş etme kapasiteleri gelişir. Yaşadıkları zorluklarla baş etmeyi öğrenirler. Kendilerini koruyabilme kapasitesine ulaşmış ve stresle baş edebilme kapasitelerini geliştirmiş bireyler saygı, önemsenme, aidiyet ve güven gibi temel ihtiyaçları ve duyguları karşılanmış bireylerdir. Bu temel ihtiyaçları ve duyguları karşılanmış bireyler karşılanmamış bireylere göre duygusal dayanıklılıkları daha yüksek ve güçlüdür.

Duygusal dayanıklığın 3 temel taşından biri olan,

• Gerçeği Kabullenmek;

Yaşadığımız olumsuz durumlarda ve yaşamsal bir tehditle karşı karşıya kaldığımızda bizi dayanıklı yapan gerçeği olduğu gibi kabul etmek ve ona göre önlem almaktır. Gerçeği olduğu gibi kabul etmede ve o gerçeğin içinde kalmada bazen zorlanabiliriz. Yapılan araştırmalar zorlu durumlarla baş etmeye çalışırken inkar savunma mekanizmasını bireylerin kullandıklarını göstermektedir.

• Anlam Arayışı;

Duygusal dayanıklığın önemli öğelerinden biri de bireyin yaşadığı hayatı anlamlı kılmasıdır. Duygusal dayanıklılığı yüksek olan bireyler ‘Bu neden benim başıma geliyor, neden sürekli böyle durumları ben yaşıyorum?’ sorularından ziyade yaşadıkları her durumdan anlam çıkarmaya çalışırlar. Yaşadıkları her durumun duygusal dayanıklılıklarını güçlendirmek için bir kaynak olduğunun farkında olurlar. Yaşamlarını anlamlı kılan değerlerine sahip olan bireyler zihinsel olarak dayanıklı ve güçlüdürler. Böylelikle bu bireyler değerleriyle yaşamlarını anlamlı hale getirirler. Hayatımızdaki anlam arayışımızı keşfetmemize destek olması adına ‘İnsanı insan yapan nedir?’ sorusuna cevap vermeyi amaçlayan Victor E. Frankl’in eseri ‘İnsanın anlam arayışı’ kitabı size rehberlik edebilir.

• Brikolaj (Ritüele Dayanan Yaratıcılık ve Doğaçlama);

Fransız antropolog Claude Levi-Strauss bu beceriye ‘Brikolaj’ adını vermiştir. Duygusal dayanıklığın üçüncü temel öğesi olan ‘Brikolaj (ritüele dayanan yaratıcılık ve doğaçlama)’ elde olan materyallerle yeni bir bütün ve çözüm oluşturma becerisidir ya da kapasitesidir. Zorlu durumlarla karşılaşıldığında elinde olanlarla yeni çözümler üretme becerisi de diyebiliriz. Brikolaj başkasının elini kolunu bağlamış çözmekte zorlandığı durumlara doğaçlama ve yaratıcı fikirlerle katkı sağlar.

Duygusal dayanıklılığı yüksek ve güçlü olan bireyler yaşadıkları zorlu durumlar karşısında çözüm odaklı olabilen, gerçeklerle yüzleşmekten kaçmayan bireylerdir.  Aynı zamanda duygusal dayanıklılığı yüksek olan bireyler onlara fayda sağlayacak herhangi bir materyal bulduklarında yarar sağlayacak farklı şeyler üretirler.

Duygusal dayanıklılığınızı arttırmak için; farkındalık uygulamaları olan yoga, meditasyon gibi uygulamalara katılım sağlayarak yaşadığınız olumsuz durumlarla başa çıkma kapasitenizi arttırabilirsiniz. Kendinizi keşfederek, kendinize olan benlik saygınızın farkına varıp duygusal dayanıklılığınızı arttırabilirsiniz. Yaşamımızda her zaman her şey istediğimiz akışta gitmeyebilir. Ancak güçlü ve umutlu bir bakış açısıyla gerçeği kabul edebilirsiniz. Geçmiş deneyimlerimizin bize kattığı öğretiler şuan ki yolumuza ışık olacak ve yaşamımızdaki anlam arayışımızı bulmamıza alan açacaktır.

Bazen kendimiz stres kaynaklarıyla baş etmede zorlanırız ve bir uzmanın desteğine ihtiyaç duyabiliriz. Stres kaynaklarımızla baş etmekte zorlanıyorsanız destek almanız psikolojik olarak iyi oluş halinize iyi gelebilir.